Gazete Yolculuk
No Result
View All Result
  • Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim
Pazartesi, Aralık 9, 2019
  • Ana Sayfa
  • Aktüel
  • Politika
  • Emek
  • Üniversite
  • Kadın
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür&Sanat
  • Kent-Ekoloji
  • Bilim
  • Sınıfsal Bakış
  • Blog
    • Enternasyonal Yolculuk
  • Ana Sayfa
  • Aktüel
  • Politika
  • Emek
  • Üniversite
  • Kadın
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Kültür&Sanat
  • Kent-Ekoloji
  • Bilim
  • Sınıfsal Bakış
  • Blog
    • Enternasyonal Yolculuk
No Result
View All Result
Gazete Yolculuk
No Result
View All Result

Ad(l)ileştirilmiş fişlemeye ‘Şule Çet’ örneği – İnci Hekimoğlu (*)

Utanma duygusunu bile buharlaştıran iktidar politikaları sonunda oluştu, bu yeni 'aile değerleri'

19.11.2019 09:55
Şule Çet davasına bilimsel mütalaa: 4 metre ileri düşmesi için atılması gerekir

Şule Çet davası bir kadın cinayetinin, ölümle sonuçlanan bir cinsel saldırı vakasının ötesine geçmişti zaten. Sanıkların kimliklerinin, siyasi ve ticari bağlantılarının, ailelerinin yer aldığı siyasi oluşumların davanın seyrini etkileyebildiğine de epeydir tanıklık ediyoruz.

Şule Çet davasında da Rabia Naz Vatan’ın ‘trafik kazası’ sonucu ölümünden gazeteci tehditlerine uzanan politik gerilim örneği davada da, Nadira Kadirova’nın siyasi-polisiye hatta uluslararası ilişkileri kapsayan şaibeli ölümündeki soruşturma(ma) sürecinde de.

AKP iktidarından önce de adli vakaların bazılarının siyasi konjonktüre, iktidarın kamuoyunu yönlendirme ihtiyacına veya sanıkların siyasi bağlantılarına göre örtbas edildiğine, masum birinin üzerine yıkılarak kapatıldığına tanık olmuşluğumuz vardı elbet.

Ama bu kadar sistematik hale geldiğine, yargının adaleti bu denli duruşma salonlarından kapı dışarı ettiğine hiçbir dönem tanık olmadık. Kimilerine iddialı gelse de adliye muhabirliğinden gelmiş biri olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Bu iktidar dönemine kadar tanık olmadığımız bir başka olgu da özellikle tecavüz gibi yüz kızartıcı suçlarda ailelerin çocuklarına, babalarına ya da kocalarına sahip çıkması.

Kadına ve çocuğa yönelik cinsel saldırı ve cinayet faillerinin ailelerinin hiç rahatsızlık duymaması, tersine sonuna kadar katil ve saldırganlara sahip çıkmasının, bu muhafazakâr-dindar iktidarın kurduğu dille yakın ilgisi var.

Kadın erkek eşitliğini reddeden, çocuğa yönelik cinsel saldırıyı “bir kereden bir şey olmaz” diyerek sıradanlaştıran, ayetlerle hadislerle sapkınlığı meşrulaştıran; empati, adalet, vicdan bir yana utanma duygusunu bile buharlaştıran iktidar politikaları sonunda oluştu, bu yeni ‘aile değerleri.’

Örneğin Şule Çet davasının sanıkları Berk Akand ve Çağatay Aksu’nun ailelerinin çocuklarını kurtarmak için başvurdukları yöntemler çocuk sevgisi ile açıklanamaz herhalde. Dehşet verici olan –ne yapmış olurlarsa olsunlar– haklı olduklarına inanmaları. Ve ne pahasına olursa olsun bedel ödemeden kurtulmaları.

Bu ve benzer davalarda “en iyi savunma saldırıdır” şiarıyla hareket eden failler ve destekçilerinin şimdilerde kullanmaya başladığı bir başka araç daha ortaya çıktı ki, zamanın ruhunu anlatan muhteşem bir örnek.

Şule Çet davası sayesinde devletin fişleme geleneğinin de özelleştirildiğini öğrendik.

Davada sona yaklaşılırken Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın ailelerinin hazırlattığı ve AKP’li milletvekillerine iletildiği söylenen bir rapor ortaya çıktı. Gazetecileri, kadın hakları savunucularını ve hatta milletvekillerini hedef gösteren rapordaki imza Aksu ailesine ait.

Bu arada Çağatay Aksu’nun annesi Gülümser Aksu’nun İYİ Partili olduğu ve bazı partililer aracılığı ile dava sonucunu etkilemeye çalıştığı iddialarını hatırlatmakta yarar var.

Benimki de dahil gazetecilerin yazdıklarının pek çoğunu yalanlayamayan ama susturulmalarını sağlamak üzere iktidarın muhalifler üzerinde kurduğu baskıyı dava lehine kullanmaya çalışan rapor, profesyonel ellerden çıkmışa benziyor.

Yakın zamanda tartışma konusu olan SETA’nın gazetecileri fişlediği raporla ikiz kardeş gibi duran rapor, ilk özelleştirilmiş fişleme örneği olarak da yargı tarihine girmiş oldu.

Aksu ve Akand ailelerinin söz konusu raporu iktidar milletvekillerine göndermesinin ve kendilerinde gazetecileri, milletvekillerini, kadın hakları savunucularını hedef gösterme cesaretini bulmalarını yan yana koyunca ortaya çıkana aslında “rejim” deniyor işte.

(*) Bu yazı, ilk olarak 19.11.2019’da ArtıGerçek’te yayımlanmıştır.

Etiketler: Berk AkandÇağatay aksurabia naz vatanşule çet

İlgili Gönderiler

Irak’tan Suriye sınırında IŞİD’e operasyon
Yolculuk Derleme

Amerikan-İran kapışmasından Irak’a düşen – Fehim Taştekin (*)

09.12.2019 11:42
Kadıköy’de kadınlar, #LasTesis için toplandı; polis saldırdı!
Yolculuk Derleme

‘Suçlu sensin’ – İnci Hekimoğlu (*)

09.12.2019 11:38

Güncel Haberler

Yandaş Sabah, CHP’li sandığı bir belediyeyi AKP’lilere oy veren bir mahalleye yol yapmıyor diye hedef gösterdi: Belediye AKP’li çıktı

Türkiye Barolar Birliği’nden “Kadınları değil, kadın cinayetlerini durdurun” çağrısı

Cinsel saldırılar nedeniyle intihar eden Ayşenur Güven’in ailesi, serbest bırakılan sanık ve ailesi yüzünden perdelerini açamıyor!

İstanbul’daki danslı kadına şiddeti protesto eyleminde gözaltına alınan kadınlar, “adli kontrolle” serbest bırakıldı!

Skandal “selam verme cezası” nedeniyle istifa ettirilen AKP Güngören Belediye Başkan Yardımcısı: “Dış güçlerin hedefiyim, Elhamdülillah imam hatipliyim”

Filipinler’de hükümet, Yeni Halk Ordusu’yla yeniden barış müzakereleri talebinde bulundu

Doğa Koleji velilerinden Milli Eğitim önünde eylem

Serdar Ortaç: Erdoğan’ı çok seviyorum

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül: Yeni bir İnsan Hakları Eylem Planı hazırlıyoruz

Van’da bin 114 gündür devam eden eylem yasağı, bir kez daha uzatıldı

Yolculuk Derleme

Irak’tan Suriye sınırında IŞİD’e operasyon

Amerikan-İran kapışmasından Irak’a düşen – Fehim Taştekin (*)

09.12.2019 11:42

‘Suçlu sensin’ – İnci Hekimoğlu (*)

Twitter devrimi bitti mi? – Emre Tansu Keten (*)

Erbane çalan adam – Özer Akdemir (*)

(C)ezaevi ve(ya) sağlık – Osman Elbek (*)

Kürtlere bir ‘örgütlü kötülük’ hikâyesi! – Celal Başlangıç (*)

Akkuyu’da neler oluyor? – Çiğdem Toker (*)

Uz laş tı ra maz sı nız! – İnci Hekimoğlu (*)

1930’lara mı dönüyoruz? – Ergin Yıldızoğlu (*)

Sizi nasıl boğuyorlar, farkında mısınız? – Mehveç Evin (*)

Gazete Yolculuk

© 2017 Yolculuk
Bu site Adali Labs tarafından tasarlanmıştır

Sayfalar

  • Künye
  • Hakkımızda
  • İletişim

bizi takip edin

No Result
View All Result
  • Aktüel
  • Dünya
  • Üniversite
  • Politika
  • Emek
  • Kadın
  • Kent-Ekoloji
  • Kültür&Sanat
  • Bilim
  • Sınıfsal Bakış
  • Yazarlar

© 2017 Yolculuk
Bu site Adali Labs tarafından tasarlanmıştır

kartal escort istanbul escort